Markanın Görünürlük (Visibility) ve Bilinirliğini(Awareness) Artırmak



3 Şubat 2014 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.
           Görünürlük ve bilinirlik birbirini tamamlayan kelimelerdir. İlk önce görünür olacaksınız ki ürünüzle veya hizmetinizle ilgili farkındalık/bilinirlik yaratılsın. Bilinirlik  görme, algılama, hissetme, obje, aktivite, ve hissi etkilerin bilincine varmaktır. Marka bilinirliği ise bir markanın müşteriler tarafından tanınmasıdır. Görünürlük ve bilinirliği artırmak için sosyal medya kaçınılmazdır.
Sosyal medyada milyonlarca bilgi, makale, ürün reklamı vs.. var. Bunların arasından ayrışıp, dikkat çekebilmek gerekir ki, görünürlük ve sonra da farkındalık artırılabilsin. Bunun için büyük katkısı olacak birkaç madde üzerinde durmak istiyorum:

Web Sitenizin Trafiğini Artırın:

2012’de Fleishman-Hillard tarafından yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin %89’u satın almadan önce Google, Bing gibi arama motorlarından search yapıyorlar. Tüketicilerin %79’u ise markayı “Like” ya da “Follow” ederek firma ve hizmetleri hakkında rutin bilgi almaya çalışıyor. Türkiye’de ise halkın %59’u online ve internet kullananların %99’u satın almak için online araştırma yapıyor (Kaynak:IAB Mediascope Europe 2012). Amacınız, tüketiciler arama motorlarında search yaptıklarında sizin sayfanızı bulup, sitenizi ziyaret etmelerini sağlamak olmalıdır. (Bunun için SEO ve içerik pazarlaması – content marketing önem taşımaktadır, gelecek yazılarımda bahsedeceğim). Çünkü, tüketicilerin ihtiyaçlarına ve sorularına sizin web sayfanız cevap verebiliyor ve onların ihtiyacını karşılayabiliyorsa, almaya karar verdiklerinde sizden alma ihtimallerini artırmış olursunuz.

           Web Sitenizin İçine Blog Ekleyin:

Marka veya servisinizin görünür olup bilinirliğini artırmak istiyorsanız tüketicilerle interaktif olmalısınız. Kurumsal Web siteleri genelde daha profesyonel, belirli bir çerçeve içinde tasarlanır. Blog’lar daha kişisel ve fikirlerin paylaşımına daha olanak sağlayan sayfalardır. Web sitenizin içine tüketicilerin kendilerinden bir parça bulabilecekleri, markanızla ilgili merak ve ilgi uyandırabilecek, ve üzerinde tüketicilerle karşılıklı paylaşımda bulunabilinecek bölümlerden oluşan blog koyabilirsiniz. Bu aynı zamanda web sitenizin trafiğini de artıracaktır. Neden mi? Blogunuz, “inbound-link” (başka sitelerden size verilen link) ve “indexed pages” (Google, Yahoo, Bing gibi arama motorları tarafından hesaplanan sitenizdeki sayfa sayısı) rakamlarında artış sağlayacaktır. Arama motorlarında sıralama yaparken bu metrikler kullanılmaktadır.

Ağızdan Ağıza Pazarlama (Word-of-Mouth Marketing):

2012’de Fleishman-Hillard tarafından yapılan araştırmaya göre ilaç ve sağlık hizmetlerini almadan önce tüketicilerin %75’i internetteki bilgiye güveniyor. Türk internet kullanıcılarının %60’ı internetin daha iyi ürün/servis seçmelerine yardımcı olduğunu belirtiyor (Kaynak: Mediascope Europe 2012). Facebook, Twitter gibi sosyal medya araçlarını kullanıp  “buzz” (tüketicilerin ürün hakkında, pazarlama mesajını vs.. konuşmak üzere sosyal network’de bir araya gelmesi) yaratabilirsiniz. Pozitif buzz, viral pazarlamanın hedeflerinden biridir. Buralardaki tüketici forumlarında alınan ürünlerden, önerilen ürünlere, beğenilen, beğenilmeyen her fikir paylaşılıyor. Bir tüketici aldığı ürün hakkında konuştuğu zaman aslında sizin yerinize markanızın bilinirliği için çalışmış oluyor. Örneğin bir Facebook Grup kurup, sorular sorup fikirler paylaşabilirsiniz. Trafiği çok yüksek olan bir blogger’a ürününüzü test ettirip, hakkında yazı yazmasını sağlayabilirsiniz. Sektörlere göre Twitter kullanarak bilinirliği artırmaya yönelik örnekler bu web sitesinden görebilirsiniz: https://business.twitter.com/success-stories/goal/increase-brand-awareness

Sponsor Olun:

Sosyal aktivitelere ve/veya trafiği yüksek web sayfalarına sponsor olun. Isminiz ya da logonuzun potansiyel hedef müşterilerinizin önünde gözükmesi bilinirliğin artmasını sağlayacaktır.

Tüm Pazarlama Aktivitelerinde Aynı Resim/Logoyu Kullanın:

Blogunuzda, e-imzanızda, banner’larda, diğer tüm reklamlarda, web sitenizde, instagramda, pinterestte, facebook sayfanızda ve olabilecek tüm sosyal medya araçlarınızda aynı resim ve logoyu kullanın. Bu daha kolay hatırlanmanızı sağlayacaktır.

Sürekli Analiz Yapın ve Cheklistinizi Güncelleyin:

Sosyal dinleme (buzz monitoring) araçları ile, konuşma hacmi, konuşmalardan alınan pay (SOV), sosyal medyada konuşulan konular, nerede ne konuşuluyor bilgisini ölçebilirsiniz. Bunun dışında web sitenizin toplam “like”, “share”, “tweet” ve “retweet” sayılarına bakabilirsiniz. Site trafiğiniz için visits, unique visits, pageviews, bounce rate, %new visits, conversion rate, hangi sayfanın/yazının ne kadar ziyaret edildiği.....gibi analizler sitenizde yapacağınız değişikliklerle trafiğinizi ve görünürlük/bilinirliğinizi artırmanızı sağlayacak analizlerdir.

Bu yazıyı okurken, sizin de aklınıza daha birçok fikir geliyordur. Önemli olan bir checklist yapmak ve bütçenize göre birbir gerçekleştirmeye çalışmaktır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fikirlerinizi paylaşın....