16 Ağustos 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.
Daha
önceki yazılarımda dijital pazarlama projeleri, ve yapay zeka ile makine öğrenmesi kullanılarak yapılan proje örneklerini okumuştuk.
Şimdiki yazımda dijital inovasyon ile
yapılan iş modellerini okuyacağız.
Dijital
innovasyon firmalardaki şu anki iş modellerine, proseslere yeni teknolojilerin
eklenerek yeni iş modellerinin,
proseslerin, uygulamaların oluşturulması ya da ihtiyaç doğrultusunda tamamen
yeni iş modellerinin oluşturulmasıdır. Akıllı telefonlar, daha hızlı internet,
“internet of things”, giyilebilir teknoloji, big data, 3D printing, yapay zeka
ve makine öğrenmesi bu akımın teknoloji örneklerindendir.
Masa başında çalışırken, uzun seneler aynı işyerinde kendinizi ve yaptığınız
işi geliştirmeden aynı iş tanımıyla çalışıyorsanız zamanla işler monotonlaşmaya
başlar, rutin hale döner. Hatta zamanla müşteri ve satış kaybettiğinizi
görürsünüz. Rutin yapılan işlerin artık değişmesi, farklı yollarla yapılması
gerekmektedir. Dijital inovasyonu uygulayan, yenilikleri takip eden diğer
firmalar, rakipler hızla satış, pazar payı ve sürdürebilir karlılıklarını
artırmaya devam ederler. Geleceği görebilen, hızlı, yaratıcı ve farklı olan,
müşteriye en çok yakınlaşan (ulaşan, dinleyen, ihtiyaç karşılayan) rekabette
kazanır. Kalem kağıt ile yazı yazmak yerine bilgisayarlarda kod yazan, telefon
açmak, gitmek yerine mobil aplikasyonlar, tablet, çip, robotlarla ihtiyaçlarını
karşılayan yeni nesil geliyor. Ayakta kalabilmek için firmaların bu yeni
müşterilere ulaşabilecekleri inovasyonlarını yapmaları gerekiyor.
Nerede, ne zaman ve nasıl iletişime
geçeceklerini müşteriler kendileri belirliyor. Reklamlardan/firma satıcısından
çok ürün/servisle ilgili birbirlerinin yorumlarını daha çok dikkate alıyorlar. Bu
arada müşteri ve rakipler hergün fiyatlar, ürün/servisler, firmalar, değerler
vs..hakkında daha çok bilgiye ulaşıyorlar ve karşılaştırma imkanı buluyor. Bu nedenle firmalar diğerlerinden farklı
müşteriye ulaşma metodları geliştirmeli, farklı ürünler geliştirmeli, daha çok
kişiselleştirmeli ve müşteri odaklı olmalı. Örneğin Nike müşterilerin kendi tasarımlarını yapıp, ayakkabılarını
giyebilmeleri için NikeID programını
yaptı. İngiliz perakendeci Tesco,
güney Kore’de banliyö insanlarının alışveriş yapmak üzere pek marketlere
gitmediğini gördü. O da marketlerdeki ürün raflarını metro ve otobüs
duraklarına getirmeye karar verdi. İnsanlar aplikasyonu akıllı telefonlarına indiriyorlar, metro
ve otobüs duraklarında işe giderken veya işten eve giderken, duraklarda
gördükleri ürünün QR kodunu okutuyorlar ve sipariş veriyorlar. Ürünler aynı gün
içinde onlara ulaşıyor.
İlaç sektöründe de yapılmış inovasyon
projelerinden güzel örnekler verebiliriz:
·Care4Today:
Johnson&Johnson’a ait değişik
endikasyonlar için değişik öneriler getiren bir aplikasyon. Hastaya ilaç ve
hekim randevu hatırlatmaları yapıyor, hastanın günlük aktivitelerini izleyip hekimiyle
paylaşıyor, ayrıca hastaya aktivite raporunu sunuyor.
·WirelessPill Bottle: Boehringer Ingelheim’a
ait. Gerçek zamanlı hap miktarını ölçüp, hastaya ilaçlarını ne zaman ve hangi
dozda almaları gerektiğini bildiren bir aplikasyon.
·GoDose:
Eli Lilly’ye ait “FDA 501k clearance” onayı almış insulin dozlama aplikasyonu. Aplikasyonun
2 versiyonu var: Hastalar için Go Dose, hekimler için Go Dose Pro. Tip2
diyabetli hastalarda kan şekeri test değerlerinin geçmişten gelen analizi,
değerlendirmesini yapıyor. Hastalar tarafından girilen kan şekeri datalarından
alınması gereken insulin dozu hakkında öneri getiriyor.
·CardioInsightMapping Vest: Medtronic’e ait “FDA 501k
clearance” onayı almış vücuttan
kardiak elektrofizyolojik dataları toplayan yelek. 3D kardiak harita
çıkıyor. Hekimlere daha fazla data sağlıyor.
·Cobasb 101 system: Roche’a ait
diyabet ve kardiovasküler risk taşıyan metabolik sendrom hastalarını
izleyebilmek ve hastalığın ilerlemesini engellemek için oluşturulmuş program. 1 makinada Hba1c ve lipid ölçümleri veriliyor.
·Diabetesfreesytle libre pro: Abbott’ a ait kan şekeri izleme cihazı.
Sağlık çalışanlarına yönelik yapılmış ve reçete gerektiriyor. Diğer kan şekeri
ölçüm cihazlarından farkı, cildinizi iğne ile delmek zorunda kalmıyorsunuz.
Sensörleri olan bir disk cildinize takıyorsunuz.
Daha pek
çok inovasyon amaçlandığını ve yapıldığını FDA onayı alanlar listesinden görebilirsiniz.
PwC 2016
yılı sonunda tüm dünyada değişik sektörlerden 1379 CEO ile anket
yapmış. 2017 Ocak ayında verileri yayınladılar. Aşağıda birkaç grafik
çıkarttım: CEO’lar yeniliklerden
yararlanabilmek için en çok neyi güçlendirmek istiyorlar?
Aşağıdaki
grafikte toplam CEO’lar, tüketici ürünleri ve ilaç sektörü CEO’ları olarak
ayırdığımda, tüm sektörlerdeki CEO’ların öncelikli olarak inovasyona önem
verdiğini ve bunun %sel olarak ilaç sektöründe daha fazla olduğunu görüyoruz. Yani
ilaç sektöründe CEO’lar inovasyona diğer sektörlerden daha fazla önem
veriyorlar. Burada inovasyon dendiği zaman dijital inovasyonu da düşünerek mi
cevap verildiği soru işareti. Lakin maddelerde “dijital ve teknolojik
yeterlikler” maddesi de olduğu için bu düşünce oluşmuş vaziyette. İkinci önem
verilen madde genelde “dijital ve teknolojik yeterlikler” olmasına rağmen, ilaç
sektöründe “insan gücü”.
Aşağıdaki
grafiklerde ise, aynı sorunun Türkiye, Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’daki tüm
sektörlerdeki CEO’lar arasında grafiklendirilmiş hali bulunmakta. Orta Doğu’da
CEO’lar için öncelik “dijital ve teknolojik yeterlik”e verilmiş durumda, ikinci
sırada inovasyon geliyor. Avrupa’da tam tersi, inovasyon ilk sırada sonra “dijital
ve teknolojik yeterlik” geliyor. Türkiye’de ve Amerika’da ilk sırada inovasyon
sonra “insan gücü” ve 3cü sırada “dijital ve teknolojik yeterlik” geliyor.
Kaynak:
http://www.pwc.com/ceosurveydata
www.pwc.com /20th CEO Survey
















