Dijital İnovasyon Projeleri



16  Ağustos 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.

Daha önceki yazılarımda dijital pazarlama projeleri, ve yapay zeka ile makine öğrenmesi kullanılarak yapılan proje örneklerini okumuştuk. Şimdiki yazımda dijital inovasyon ile yapılan iş modellerini okuyacağız. 
Dijital innovasyon firmalardaki şu anki iş modellerine, proseslere yeni teknolojilerin eklenerek yeni  iş modellerinin, proseslerin, uygulamaların oluşturulması ya da ihtiyaç doğrultusunda tamamen yeni iş modellerinin oluşturulmasıdır. Akıllı telefonlar, daha hızlı internet, “internet of things”, giyilebilir teknoloji, big data, 3D printing, yapay zeka ve makine öğrenmesi  bu akımın teknoloji örneklerindendir. Masa başında çalışırken, uzun seneler aynı işyerinde kendinizi ve yaptığınız işi geliştirmeden aynı iş tanımıyla çalışıyorsanız zamanla işler monotonlaşmaya başlar, rutin hale döner. Hatta zamanla müşteri ve satış kaybettiğinizi görürsünüz. Rutin yapılan işlerin artık değişmesi, farklı yollarla yapılması gerekmektedir. Dijital inovasyonu uygulayan, yenilikleri takip eden diğer firmalar, rakipler hızla satış, pazar payı ve sürdürebilir karlılıklarını artırmaya devam ederler. Geleceği görebilen, hızlı, yaratıcı ve farklı olan, müşteriye en çok yakınlaşan (ulaşan, dinleyen, ihtiyaç karşılayan) rekabette kazanır. Kalem kağıt ile yazı yazmak yerine bilgisayarlarda kod yazan, telefon açmak, gitmek yerine mobil aplikasyonlar, tablet, çip, robotlarla ihtiyaçlarını karşılayan yeni nesil geliyor. Ayakta kalabilmek için firmaların bu yeni müşterilere ulaşabilecekleri inovasyonlarını yapmaları gerekiyor.
 Nerede, ne zaman ve nasıl iletişime geçeceklerini müşteriler kendileri belirliyor. Reklamlardan/firma satıcısından çok ürün/servisle ilgili birbirlerinin yorumlarını daha çok dikkate alıyorlar. Bu arada müşteri ve rakipler hergün fiyatlar, ürün/servisler, firmalar, değerler vs..hakkında daha çok bilgiye ulaşıyorlar ve karşılaştırma imkanı buluyor.  Bu nedenle firmalar diğerlerinden farklı müşteriye ulaşma metodları geliştirmeli, farklı ürünler geliştirmeli, daha çok kişiselleştirmeli ve müşteri odaklı olmalı. Örneğin Nike müşterilerin kendi tasarımlarını yapıp, ayakkabılarını giyebilmeleri için NikeID programını yaptı. İngiliz perakendeci Tesco, güney Kore’de banliyö insanlarının alışveriş yapmak üzere pek marketlere gitmediğini gördü. O da marketlerdeki ürün raflarını metro ve otobüs duraklarına getirmeye karar verdi. İnsanlar aplikasyonu akıllı telefonlarına indiriyorlar, metro ve otobüs duraklarında işe giderken veya işten eve giderken, duraklarda gördükleri ürünün QR kodunu okutuyorlar ve sipariş veriyorlar. Ürünler aynı gün içinde onlara ulaşıyor.

İlaç sektöründe de yapılmış inovasyon projelerinden güzel örnekler verebiliriz:

·Care4Today: Johnson&Johnson’a ait değişik endikasyonlar için değişik öneriler getiren bir aplikasyon. Hastaya ilaç ve hekim randevu hatırlatmaları yapıyor, hastanın günlük aktivitelerini izleyip hekimiyle paylaşıyor, ayrıca hastaya aktivite raporunu sunuyor.
·WirelessPill Bottle: Boehringer Ingelheim’a ait. Gerçek zamanlı hap miktarını ölçüp, hastaya ilaçlarını ne zaman ve hangi dozda almaları gerektiğini bildiren bir aplikasyon.
·GoDose: Eli Lilly’ye ait “FDA 501k clearance” onayı almış insulin dozlama aplikasyonu. Aplikasyonun 2 versiyonu var: Hastalar için Go Dose, hekimler için Go Dose Pro. Tip2 diyabetli hastalarda kan şekeri test değerlerinin geçmişten gelen analizi, değerlendirmesini yapıyor. Hastalar tarafından girilen kan şekeri datalarından alınması gereken insulin dozu hakkında öneri getiriyor.
·CardioInsightMapping Vest:  Medtronic’e ait “FDA 501k clearance” onayı almış vücuttan kardiak elektrofizyolojik dataları toplayan yelek. 3D kardiak harita çıkıyor. Hekimlere daha fazla data sağlıyor.
·Cobasb 101 system: Roche’a ait diyabet ve kardiovasküler risk taşıyan metabolik sendrom hastalarını izleyebilmek ve hastalığın ilerlemesini engellemek için oluşturulmuş program.  1 makinada Hba1c ve lipid ölçümleri veriliyor.
·Diabetesfreesytle libre pro:  Abbott’ a ait kan şekeri izleme cihazı. Sağlık çalışanlarına yönelik yapılmış ve reçete gerektiriyor. Diğer kan şekeri ölçüm cihazlarından farkı, cildinizi iğne ile delmek zorunda kalmıyorsunuz. Sensörleri olan bir disk cildinize takıyorsunuz.

Daha pek çok inovasyon amaçlandığını ve yapıldığını FDA onayı alanlar listesinden görebilirsiniz.

PwC 2016 yılı sonunda tüm dünyada değişik sektörlerden 1379 CEO ile anket yapmış. 2017 Ocak ayında verileri yayınladılar. Aşağıda birkaç grafik çıkarttım: CEO’lar yeniliklerden yararlanabilmek için en çok neyi güçlendirmek istiyorlar?
Aşağıdaki grafikte toplam CEO’lar, tüketici ürünleri ve ilaç sektörü CEO’ları olarak ayırdığımda, tüm sektörlerdeki CEO’ların öncelikli olarak inovasyona önem verdiğini ve bunun %sel olarak ilaç sektöründe daha fazla olduğunu görüyoruz. Yani ilaç sektöründe CEO’lar inovasyona diğer sektörlerden daha fazla önem veriyorlar. Burada inovasyon dendiği zaman dijital inovasyonu da düşünerek mi cevap verildiği soru işareti. Lakin maddelerde “dijital ve teknolojik yeterlikler” maddesi de olduğu için bu düşünce oluşmuş vaziyette. İkinci önem verilen madde genelde “dijital ve teknolojik yeterlikler” olmasına rağmen, ilaç sektöründe “insan gücü”.




Aşağıdaki grafiklerde ise, aynı sorunun Türkiye, Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’daki tüm sektörlerdeki CEO’lar arasında grafiklendirilmiş hali bulunmakta. Orta Doğu’da CEO’lar için öncelik “dijital ve teknolojik yeterlik”e verilmiş durumda, ikinci sırada inovasyon geliyor. Avrupa’da tam tersi, inovasyon ilk sırada sonra “dijital ve teknolojik yeterlik” geliyor. Türkiye’de ve Amerika’da ilk sırada inovasyon sonra “insan gücü” ve 3cü sırada “dijital ve teknolojik yeterlik” geliyor.







  
www.pwc.com /20th CEO Survey


3D Printing in Organ Transplant


02  August  2017, published by Pelin Tasel         
  
With the new technology, 3D printing was innovated. And further developments has followed rapidly. Now the humanbeing try to find effective and useful usage of 3D printing: for organ transplantation, for cosmetics like skin treatment, hair treatment etc... Cellink is a 3D bioprinter, its founders have also developed and brought to market the worlds’ first standardised bioink made from “nanocellulose alginate” extracted from seaweed. Organovo which has some success in printing parts of lung, kidney and heart muscle has partnered with L’Oreal to supply 3D-printed skin.

Read more in the source of the article:

Yapay Zeka (“Artificial Intelligence”) ve Makine Öğrenmesi (“Machine Learning”) ile Projeler Üretmek


27 Temmuz 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.

Machine Learning datalardan, bilgi ve tecrübelerden yararlanarak algı, tanıma, aksiyona geçme konularında program geliştirme bilimidir. Yapay zeka’nın bir koludur. Daha doğrusu yapay zeka ile birlikte çalışır. Yapay zeka insan aklı gibi çalışan ve hareket eden “akıllı” makinalar oluşturma bilimidir. “Machine learning” yapay zekanın, makinelere dataları verip kendi kendilerine öğrenmelerini sağlama amacıyla uygulanmasıdır. Ne kadar çok data sağlarsanız makineler o kadar doğru sonuç verirler. Denkleme ne kadar çok tecrübe ve yan faktörleri koyarsanız, geleceğe dair tahminler o kadar doğru, gerçeğe yakın olur. Ekonomi ve istatistik okumuş kişiler burada anlatılmak isteneni daha iyi anlayacaklardır. “Machine learning” kodlaması için Tensorflow  ve Python size yardımcı olacaktır.




                             
Machine learning prosesleri:
1-İhtiyacınız olan sorunun sorulması, problemin tanımlanması
2-Bunun cevabı için dataların hazırlanması. Ne kadar çok data olursa o kadar iyi
3-Algoritmaların hazırlanması, deneylerle test edilmesi, “mean” ve “standard deviation”’a bakılması, gereksiz faktörlerin çıkarılması, en uygun algoritmanın seçilmesi
4-Sonuçların iyileştirilmesi
5-Sonuçların sunulması, rapor edilmesi.
Örneğin 4cü adımda sonuçlar kötü çıktıysa 2ci adıma geri dönüp daha fazla data yerleştirip tekrar algoritmaları çalıştırıp sonuçları test edebilirsiniz.



İnsan hayatında bu teknolojiler nasıl kullanılacak?
Stanford Üniversitesinde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar “machine learning” algoritmasının akciğer kanserli hücreyi tanımlayabildiğini görmüşlerdir. 15 yaşındaki bir çocuk “machine learning” algoritması öğrenerek göğüs kanserinin erken tanısı için radyolojistlere karar vermelerinde kolaylık sağlayacak bir program yazmıştır:



Şizofreniyi anlamak ve tedavi etmek üzere yapay zeka ve “machine learning” bileşimi algoritma çalışması yapılmış ve IBM Canada ve Alberta Üniversitesi bilim adamları %74 doğruluk payıyla şizofreni tanısında yardımcı olabilen program yaratmışlardır. Fonsiyonel manyetik rezonans görüntüleme sistemi datalarını (beyindeki belirli bölgelerdeki kan akışı ölçümü) kullanıp hastalıkla ilgili beyindeki bağlantıların yerini belirleyen model geliştirmişlerdir. Böylece program şizofreniyi tanımlar hale gelmiştir.

İlaç sektöründeki diğer  “machine learning” proje örneklerini aşağıdaki linkten görebilirsiniz:

Apple, mobil applikasyonlar yapmak isteyen insanlar için machinelearning platformları oluşturmaktadır. Pokemon goCraze oyununu hatırlarsınız, cep telefonunuz elinizde sokakta dolaşırken insanların, bankların üzerinden Pokeman avlanıyordu, oyun ile gerçek bir arada.

Örneğin:
· Kurumsal firmalardaki çalışanların iş yaparken doldurdukları formların, iş yapış şekillerinin SOP’lere uygun olup olmadığı kontrolü anlık olarak yapay zeka ve “machine learning” ile yapılabilinir (iç denetim- auditing). Böylece hata yapma oranı ve müdürlerin iş yükü, onay süreçleri azaltılmış olur, işler daha hızlı ve hatasız ilerler.

· Kozmetik firması, parfüm satın almaya gelen insanların zevk ve karakterlerine göre ve parfüm içeriklerine göre “machine learning” kullanarak onca parfüm içinden müşterilerin beğeneceği nokta vuruşları yapabilir. Böylece satış uzmanları müşteriye onlarca parfüm koklatmaktansa 1-2 parfüm koklatarak müşterinin isteğini karşılamış olurlar. Böylece satış prosesi daha hızlı ve müşteri ihtiyacını daha karşılar şekilde tamamlanmış olur.  

·Firmalarda satışlara göre stok tahmini, “forecast accuracy”, stock day tahminleri stok maliyetini düşürebilmek için gerçeğe yakın olmalı. “Machine learning” ile satış trendleri, ve ithalat veya üretim zamanları vs.. bilgileri ile makinaların stok miktarı , stock-out belirlemesi sağlanabilir.

· Müşterilerin davranış modelleri, dijital ve sosyal medyadaki hareketleri ve satış tahminlerini etkileyebilecek diğer faktörler data olarak ve model oluşturarak yapay zeka ve “machine learning” için uygulanır ve ileriye dönük müşteri davranışı ve satış tahmini elde edilir. Bu tarz çalışmalar üreteceğiniz ürün gamını da etkileyecektir. Hubspot’un satın aldığı Kemvi buna güzel örneklerden biridir. Tüm dataları inceleyerek satış ekibine müşteri hakkında bilgiler veren ve satış, pazarlamaya katkı sağlayan yapay zeka ve “machine learning” uygulaması.

·Hedefleme ve segmentasyon ile şu anki müşterileri sınıflandırabiliyoruz. Peki gelecekte bu ziyaret sayısı ve şekli ile kaç yeni müşteri kazanılacak? Ziyaret sayılarını ve şeklini kişiye göre ne şekilde değiştirirseniz yeni müşteri kazanırsınız? “Machine Learning” ve yapay zeka ile sisteme duygusal ölçüm yapan algoritmalar da koyarak kişiye özel ziyaret şemaları ile yeni müşteri kazanma hızı ve rekabet artabilir.

Teknoloji ilerliyor. Daha birçok proje üretilebilinir.

Müşteri mi Yaratıyorsunuz, Yoksa Talep mi?


20 Temmuz 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.

Talep Yaratma (“Demand Generation”), oluşturduğunuz içerikler sayesinde bilinirliği artırarak ürün/hizmetinize talep yaratmak. Amaç insanların ürün/hizmetlerinizle ilgilenmesini sağlamak

Müşteri Yaratma (“Lead Generation”), yukarıda bahsettiğimiz bu ilgilenen kişilerin size iletişim bilgilerini vermelerini sağlayarak ürün/hizmetlerinizi satın almaya hazır potansiyel müşteriler haline getirmek.

Bu ikisi farklı terimlerdir ve her 2 amaca yönelik oluşturulacak içerikler, web siteleri, programlar da farklı olmalıdır. Sitenizi, içeriğinizi ziyaret eden müşterilerin potansiyel müşteriler mi yoksa öylesine ziyaret eden gelip geçen müşteriler mi olduğunu ayırt edebilmek için metodlar geliştirmelisiniz. Hatta her ikisine yönelik sayfalar geliştirmelisiniz. Talep yaratma için kısa, basit bloglar, videolar, “infographic”, ürün/hizmetin kişilere faydasını sağlayan temel maddeler sıralanabilir, ürün/hizmetle ilgili merak uyandıran, pek bilinmeyen bir bilgiyi sunmak olabilir. Müşteri yaratma için iletişim bilgilerini isteyerek sunulan daha detaylı bilgiler, e-kitap, webinar’lar, diğer rakiplerden farklılaştıran maddeleri içeren yazılar, bülten aboneliği, müşterilerin yorumlarını alma, hatta kendi tasarımlarını oluşturmasını sağlama sıralanabilinir. Örneğin bir boya firmasının web sitesine gelen bir kişinin iletişim bilgilerini aldıktan sonra odasının resmini siteye yüklettirip uygun tasarım ve boyayı deneme yoluyla yapmasını sağlamak.

Nasıl daha fazla müşteri yaratabiliriz?

Buna daha çok inbound marketing yardımcı olur (Resim1). “Inbound marketing” içerik ve karşılıklı iletişim ile güven oluşturarak ve ihtiyacı gidererek müşteri kazanmayı amaçlayan pazarlama şeklidir. Blog, anahtar kelimeler vs.. ile sitenize çektiğiniz kişileri CTA (call-to-action) ile – ziyaretçilerin üzerine tıklayarak aksiyon almasını sağlayan bir resim, buton, link veya mesaj- landing page’e yönlendiriyorsunuz. Bu web sayfasına gelen kişinin karşısına iletişim bilgilerinin alınmasını sağlayan bir form çıkıyor. Bu doldurulan form karşılığında ilk başlarda sunulmuş olan “offer”(örnek webinar katılımı, makale, e-kitap indirme gibi) bu kişiye iletiliyor. Böylece bir müşteri yaratılmış olunuyor ve CRM sistemine yerleştiriliyor. Bundan sonraki görev satış temsilcilerine düşüyor. Örneğin A+,A-,B+,B-,C olarak potansiyellerine göre hedefleme yaptığımız müşterilerden  A- ve B- olanlara (potansiyel ama ürünlerinizi az tercih ediyor), pazar araştırması ile belirlenmiş pazar segmentlerine göre ilgilerini çekecek blog, anahtar kelimeler ile siteye çekip CTA ile webinar katılımı, makale, e-kitap vs... sunup satış temsilcilerinin de katkılarıyla ve diğer dijital pazarlama projeleriyle A+, B+ müşteri haline getirilebilinir. Hatta aşağıda sayılan aplikasyon, programlar “tool”, müşteriler hakkında daha detaylı bilgi alınmasını sağlayabilir.


         Resim1:

Müşteri Yaratma (“Lead Generation”) için program örnekleri:

Sitenize gelen müşterileri ne kadar tanıyorsunuz? İsim ve e-mail adreslerini biliyor musunuz? Hangi sayfalarda dolaşıp, nerelere tıkladıklarını, formu doldurmadan önce ve doldurduktan sonra ne yaptıklarını izliyor musunuz? Bazı programlar bu bilgileri almaya yardımcı olabilir:
1-Hotjar: Sitenizde müşterilerinizin hareketlerini, nerelere tıkladıklarını, sırayla nerelere gittiklerini gösteriyor.
2-Crystalknows:  Kişinin sosyal medyadaki hareketlerine göre iletişim kurmak için en uygun yolu gösteriyor. Davranışsal metodlara göre gerçek zamanlı öneriler getiriyor.
3-HubSpot Marketing Free: Hubspot’un ücretsiz müşteri kazandırma programı. Kendi form formatını kullandırtıyor ve formu dolduran müşterilerin bilgilerini sizin datalarınıza ekliyor. Ayrıca pop-up pencereler, “merhaba barları” sağlıyor.
4-IntercomAcquire:  Intercom sitenize gelen müşterilerle direkt iletişime geçmenizi sağlıyor. Kurallarını siz ayarlıyorsunuz. Örneğin sitede 20 saniye kalan kişinin karşısına sağ alt köşeden konuşma penceresi açılıyor ve mesaj geliyor. Operatör video ile de bağlanabilir. Böylece canlı olarak karşılıklı iletişim şansı yakalanıyor.
5- Leadfeeder:  Sitenizi ziyaret eden müşterileri gösteriyor ve iletişim bilgilerini sağlıyor.
6- Brand24: Sosyal medyada kişilerin ürün/servisleriniz hakkındaki yorumlarını size iletiyor. Kötü yorumlar varsa, yayılmadan mutsuz müşterinin şikayetlerine cevap verip ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Pozitif yorumların üzerine gidip ürün/servislerinizi geliştirebilirsiniz. Böylece daha hızlı ve daha fazla müşteri yaratma şansınız olacaktır.
7-Monitera: Türkiye merkezli sosyal medya takip aracı. Hedef kitlenizi dinleme ve gözlemleme fırsatı veriyor. Bunun yanında sektör ve ürünlerle ilgili gelişmeleri, son tüketicilerin neler düşündüğünü öğrenme imkanı sunuyor.
8-Somera:  Türkiye’de sosyal medya reyting analizleri, duygu (sentiment) analizi, rekabet, içerik ve görüş analizleri yapıyor.

Pazarlamada Fark Yaratarak Başarılı Olmak : “Content Marketing”


14 Temmuz 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.

Pazarlamada fark yaratarak başarılı olmanın yollarından biri içerik pazarlamasındaki başarıdır. Dijital pazarlama stratejilerinde içerik oluşturmak önemli. Yapılan güzel hareketler taklit ediliyor ve bir süre sonra sosyal medyada aynı müşterilere aynı ürünler aynı biçimde sunulmaya başlanıyor. Müşterileri dinlememiz lazım ve ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri onlara sağlayıp içerik pazarlamasını iyi kararlaştırmak lazım. Sunulan ürünün ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını anlatarak, dikkat çekici yönleriyle pazarlamak lazım. Unutmamalıdır ki sosyal medyadaki milyonlarca reklam ve ürünlerden farklılaşabilmek lazım.

Aşağıdaki video 43 dakikalık olduğu için yazımı kısa tutuyorum, iyi seyirler..



Kaynak: Content Marketing Institute https://www.youtube.com/user/CMI42

Akılda Kalan Dijital Pazarlama Projeleri


06 Temmuz 2017 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.

Eskiden pazarlamada 4P uygulanırdı. (ürün-product, dağıtım-place, fiyat-price ve promosyon-promotion). Fakat şu an etkili pazarlama projelerinde 7P ( 4P’ye eklenen fiziksel olanaklar-physical evidence, insan-people, süreç-process) dikkate alınmaktadır. Teknoloji ilerledikçe son tüketiciye en verimli şekilde ulaşabilmek için gereken pazarlama uygulamaları, projeleri de değişmektedir ve yaratıcılık + tecrübe-bilgi ön plana çıkmaktadır. Bir sürü güzel proje örnekleri arasından seçip arasıra yazılarımda sizlerle paylaşacağım. 

Marka bilinirliği ve konumlandırma için dijital proje: Outdoor ürünler satan REI firması marka bilinirliğini artırmak için VB&P ile ortak çalışmayla, “Black Friday” günü alışveriş için herkesin mağazalara kapanması yerine outdoor aktivitelere katılması konusunda kampanya başlatırlar: REI “Black Friday” de kapalıdır!” #OptOutside hashtag ile sosyal medyada fikirleri hızla yayılır. Sonuçlarını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:


Doğru müşteriye ulaşmak ve CRM’i güçlendirmek için dijital proje (“lead generation”): Snickers reklamında konumlandırmayı hatırlarsınız: Açken sen sen değilsin! Avustralya’da Clemenger BBDO Melbourne ve Mars Chocolate Australia “Hungerithm” projeleriyle – internetteki duyuları izleyen açlık algoritması;  sinirlilik arttıkça Snickers fiyatları düşüyor- doğru müşteriye ulaşıp hem datalarını güncelliyor hem de satışlarını artırma şansı yakalıyorlar. Sosyal medyada insanlar ne kadar sinirli paylaşımlar yaparsa, Snickers fiyatları o kadar düşüyor ve marketlerden ucuza satın alınıyor. İnsanlar snickers’larını satın almak için web sitesini ziyaret ediyor, kendine özel barkod no’sunu alıyor ve en yakın anlaşmalı markete gidip indirimli fiyata alıyor. Aşağıdaki videoda detaylarını görebilirsiniz.


Amaca yönelik pazarlama (cause marketing): Romanya’da işgücünde kadın-erkek eşitsizliğine dikkat çekmek üzere bir sosyal sorumluluk projesi başlatılır. MRM/McCann, Fransız kafe/pastahane zinciri Paul ile anlaşır ve bazı kadın-erkek eşitsizliğine yönelik “pie chart” verileri gerçek “pie” pastaların üzerine işleyerek satılığa çıkarırlar. Kazanılan gelirin %5’i kar amacı gütmeyen bir derneğe kırsal kesimde yaşayan kadınların modern iş dünyasında rekabet edebilmeleri için eğitilmeleri amacıyla gönderilir. Aşağıdaki linkten daha detaylı izleyebilirsiniz.

                             https://vimeo.com/164820581

Özellikle diyabet ile ilgilenen firmalar, tüketici sağlığı ve medikal beslenme ve gıda sektöründeki firmalar tarafından bu tarz projelerin üretilebileceğini düşünüyorum. Örneğin diyabet ve obeziteye dikkat çeken projeler yapılabilinir.
Sosyal sorumluluk projelerinde Novartis/ Taze Fikir işbirliğiyle MS hastalığına dikkat çekmek üzere yapılan “Melek ile Serhat Web dizisi”, Abdi İbrahim İlaç /Project House işbirliğiyle sedef hastalığına dikkat çekmek üzere yapılan “Ceren’in Hikayesi” güzel örneklerden birkaçı (ref: http://www.socialmediaawardsturkey.com/kazananlar/)

Diğer çeşitli ödül almış örnekleri aşağıdaki linkten görebilirsiniz.

Başka ne tarz projeler yapılabilinir?
Her sektörde kullanılabilecek olan VR teknolojisi ile canlı yayın projeleri üretilebilinir. VR (Virtual reality) – sanal gerçeklik; gerçekte varolan veya varolmayan yerlerin   taklit edilerek bilgisayarlar vasıtasıyla oluşturulan 3 boyutlu bir sanal dünyasıdır. Canlı yayın projelerinde 360 derece video kaydı yapan sanal gerçeklik kameraları (VR cihazları) da kullanılabilinir. Örneğin yeni lansmanı yapılacak bir ilacın etki mekanizmasının VR teknolojisi ile anlatılması, VR teknolojili olgu sunum projeleri, yeni lansmanı yapılacak bir arabanın VR teknoloji ile oyunlaştırılması ve insanların bu 3D simulasyonda VR cihazları ile yeni arabanın özelliklerini test etmelerinin sağlanması.
Özellikle ilaç sektörü için hekimlere yönelik interaktif webcast’ler, dijital olgu sunum projeleri, mobil aplikasyonlar, bunun dışında halka yönelik hastalık hakkında bilinçlendirme amaçlı web dizileri-mobil aplikasyonlar güzel projeler arasında sayılabilinir.
Firmanın yoğunlaştığı alan için slogan bulunup çeşitli dijital projelerle (web sitesi, mobil aplikasyon, internet reklamları, sosyal medya pazarlama-sosyal aktiviteler) bu sloganın insanların aklında yer etmesi ve firmayı hatırlatması sağlanabilinir. Çeşitli örnekler gördükçe, okudukça akıllarda bir sürü dijital pazarlama fikirleri oluşuyordur. Önemli olan bütçenin el verdiği ölçüde bu fikirleri aksiyona geçirebilmek.


Sosyal Medyada Rakipleri Analiz Etmek



22 Nisan 2014 tarihinde Pelin Taşel tarafından yayınlandı.
Firmaların başarılı olabilmeleri için rakiplerini iyi analiz edip stratejilerini belirlemeleri gerekmektedir. Doğru ve yeterli bilgiye sahip olabilmek biraz çaba gerektirir. Satış Etkinliği, Dijital ve Sosyal Medya Pazarlama Etkinliği ve Pazarlama departmanlarında klasik rakip analizlerine şimdi bir de sosyal medyada rakiplerin analizleri eklendi. Sosyal medyada rakip analizi kaç firma yapabiliyor? Ya da şöyle soralım: kaç firma bunu dikkate alıyor?
Sosyal medya araçlarında rakiplerinizi incelerken şu temel verilere bakmak gerekmekte:
1.      Rakip sayfaların Fan Sayısı/ “Follower” sayısı
2.      Fan ve “Follower”’ların “engagement” sayısı
3.      Rakiplerin yayın sayısı ve gönderim sıklığı
4.      Yayınların içerikleri
5.      Hangi ve ne kadar içerik kaynak gösterilerek paylaşılıyor, ne kadarı kendi original içerikleri ve bu içerikler kullanıcılar tarafından ne kadar paylaşılmış
6.      Hangi platformları hangi tip içerikler için kullanıyorlar
7.      Kullanıcılar tarafından bu içeriklere yapılan yorumlar
8.      Forumlarda rakipler hakkında yapılan yorumlar
9.      Nerelere reklam veriyorlar, hangi tip reklamları daha çok veriyorlar
Kendi sosyal datanızı incelemek yanında rakipleri de inceleyip analiz etmek ve karşılaştırmak başarılı olabilmek için kaçınılmazdır. Bu konuda yardımcı olabilecek bazı araçları araştırdım:

·         Twitonomy

Twitonomy, bir Twitter analiz aracıdır. Twitter’da hem kendinizin hem de rakiplerinizin analizlerini yapmanızı sağlar. Aktivitelerinizi yönetebilir, izleyebilir ve optimize edebilirsiniz. Çeşitli grafikleri inceleyerek Twitter’ı daha iyi ve verimli kullanmanızı sağlayabilirsiniz. Hergün milyonlarca insan milyonlarca tweet atıyor. Pazarlama / satmayı düşündüğünüz ya da bilinirliğini artırmak istediğiniz bir ürününüz için böyle bir araç analizlerinizde fayda sağlayabilir. Örneğin:
-En çok “retweet” edilen kullanıcılar
-En çok cevaplanan kullanıcılar
-En çok “mention” edilenler
-En çok kullanılan #Hashtag’ler
bilgilerini hem kendi profiliniz için hem de rakiplerinizin profili için öğrenebilirsiniz. “Profil” kısmına rakibinizin Twitter adını girdiğinizde onun aktivitelerine ulaşıyorsunuz.
Aşağıda Social Media Today Twitter hesabı için verilmiş Twitonomy raporundan bir parça görebilirsiniz:




Buna benzer daha çok bilgi ve analize Twitonomy ile ulaşabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi almak için Improve your Twitter Insights with Twitonomy’yi okuyabilirsiniz.

Twitonomy gibi Topsy ve Twitalyzer’ı da kullanabilirsiniz. Günlük “mentions” ve “engagement rate”’leri incelemeniz, hangi günlerde ve hangi paylaşımlarda rakiplerinizden daha iyi ya da kötü yaptığınızı görüp içerik ve strateji değiştirmenizi sağlayacaktır. Daha çok follower kazanmak için görseller ve #hashtag kullanmak gerekmektedir.
 

·         BuzzSumo


BuzzSumo, ile rakiplerinizin paylaşımlarının en çok hangi sosyal medya araçlarında paylaşıldığını sayısal verilerle görebilirsiniz. Aşağıdaki örnekte Social Media Today’in en çok Twitter’da paylaşıldığını ve Infografik ve listelerin içerik olarak en çok paylaşıldığını görebilirsiniz:




Ayrıca, yayınların haftanın hangi gününde ne kadar paylaşıldığını sosyal medya araçları bazlı görebilir, hangi yayını, ne zaman ve hangi sosyal medya aracını kullanarak yayınlamanın uygun olduğuna karar verebilirsiniz. Buna benzer daha detaylı analizler ve bilgiler edinebilirsiniz. Rakiplerinizin nerede ve niçin daha başarılı olduğunu görme şansınız olur ve belki daha farklı bir network’e yönelmenin daha uygun olabileceğini düşünebilirsiniz, başka içerik dili ve şekli kullanmaya karar verebilirsiniz, başka günlerde yayınlamaya karar verebilirsiniz.
 

·         Social Bakers / Optimal Social

Social Bakers ve OptimalSocial ile rakip marka va sayfalar hakkında birçok dataya ulaşabilirsiniz. Ücretsiz ve ücretli data analiz araçları bulunmakta. Aşağıdaki örnekte, Facebook’ta yayınlanmış bir konu/ürün hakkında yayın sayısı ve ortalama “engagement” (müşterilerin ürün/servis/firmalarla internette iletişime geçmesi) sayısı rakip ve firmanın kendi performansını karşılaştırmalı olarak vermektedir.

         Sonuç olarak, sosyal medyada aktivitelerinizi ölçümlerken rakiplerle karşılaştırmak ve duruma göre aksiyon alıp optimize etmek gerekmektedir. Burada sadece birkaç örnekten bahsettik. Analiz yaparken önerim sadece 1 ölçüm aracını değil, olabilecek çok sayıda ölçüm aracının verilerini incelemek ve karşılaştırmaktır. Dashboard’ler, karşılaştırmalı tablolar oluşturmak, rutin ve sık analiz yapmak fayda sağlayacaktır.